Çocuğum kilo almıyor, neden ve ne yapmalıyım?
Yetersiz Kilo Alma Nedenleri ve Tedavileri
YETERSİZ KİLO ALMA
Bebeklik ve çocukluk döneminde hayatın herhangi bir döneminde olduğundan daha hızlı büyüme olur. Bununla birlikte, bazı çocuklar, genlerle ilgili beklenen değişik durumlar, erken doğmuş olmaları veya çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilecek yetersiz beslenme nedeniyle normal bir oranda kilo almazlar. Yetersiz beslenme bazen büyüme eksikliği, kilo kaybı veya büyümede duraklama olarak adlandırılır.
Normal kilo almayan çocukları tanımak ve tedavi etmek önemlidir, çünkü bu yetersiz beslenmenin bir işareti veya tedavi gerektiren altta yatan yani kendini gizleyen bir tıbbi sorun olabilir. Yetersiz beslenme, zayıflamış bir bağışıklık sistemi, beklenenden daha yavaş büyüme, beklenenden daha kısa veya öğrenme ile ilgili zorluklar gibi komplikasyonlara neden olabilir. Bu komplikasyonlar, uzun süre yetersiz beslenen çocuklarda daha sık görülür.
AZ KİLO ALIMI NASIL TANIMLANIR?
Az kilo alımı, aynı yaş ve cinsiyetteki diğer çocuklara göre daha yavaş kilo almak olarak tanımlanır. Ağırlık için "Normal" aralıklar, binlerce çocuğun ağırlığına dayanmaktadır. Standart büyüme çizelgeleri Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayınlanmaktadır; bu çizelgeler erkekler ve kadınlar için mevcuttur ve tüm ırklar ve milletler için uygundur.
Belirli genetik sendromları olan çocuklar için özel büyüme çizelgeleri gerekebilir.
Kilo alımı normal olarak bebeklikten ergenliğe kadar tahmin edilebilir bir seyir izler. Bununla birlikte, bazı çocuklar doğumdan itibaren normal bir şekilde kilo almazken, diğer çocuklar bir süre normal kilo alırlar, daha sonra kilo almayı yavaşlatırlar veya durdururlar. Kilo alımı genellikle çocuk büyümeyi yavaşlatmadan veya durdurmadan önce yavaşlar.
Çocukların yaşları ve cinsiyetleri için beklenen oranda büyümedikleri takdirde zayıf kilo aldıkları söylenir.
AZ KİLO ALIM NEDENLERİ
Az, yetersiz kilo alımı bir hastalık değil, birçok olası nedeni olan bir bulgudur. Yetersiz kilo alımının nedenleri arasında şunlar bulunur:
- Yeterli miktarda besin tüketmemek (kalori olarak ölçülür) veya doğru protein, yağ ve karbonhidrat kombinasyonunu tüketmemek
- Yeterli miktarda besin alsa da mide bağırsak sisteminden emilmemesi, kana geçememesi.
- Normal miktardan daha fazla besin ve enerji gerektiren durumlar.
Az kilo alımı, tıbbi bir sorun, gelişimsel veya davranışsal bir sorun, yeterli besinin eksikliği, evde sosyal bir sıkıntı veya en sık olarak bu sorunların bir arada bulunması sonucu olarak ortaya çıkabilir. Her yaş grubu için az kilo alımının yaygın nedenleri aşağıda açıklanmıştır:
- Doğum öncesi (Prenatal) nedenler:
Gebelik haftasına göre küçük bebekler (rahim içi büyüme kısıtlaması olarak adlandırılır); Prematüre doğumlar;
Doğum öncesi enfeksiyon;
Doğum kusurları;
Gebelik sırasında büyümeyi sınırlayan ilaçlara veya toksinlere maruz kalma (örneğin, antikonvülsanlar, alkol, tütün dumanı, kafein, uyuşturucular)
- Doğumdan itibaren 6 aya kadar olan dönemdeki nedenler:
Düşük kaliteli beslenme (emzirme veya biberonla beslenme);
Mamayı hatalı, yanlış hazırlama;
Emzirme sorunları;
Besleme sayısının yetersizliği;
Zayıf beslenme etkileşimleri (örneğin, beslenme sırasında bebek öğürürse veya kusma, reflü yaparsa bebeğe bakan kişi, bebeğin doyduğunu varsayabilir);
İhmal;
Normal yeme veya sindirme yeteneğini etkileyen doğuştan kusurlar;
Yetersiz beslenme (bazen besine erişim eksikliği, yoksulluk veya bebeklerin beslenme ihtiyaçlarını anlamama ile ilişkili);
Süt proteini intoleransı;
Bebeğin emmesini veya yutmasını zorlaştıran ağız/boğaz sorunları (örneğin, yarık dudak ve damak);
Besinlerin mide bağırsak sisteminden emilimini etkileyen tıbbi problemler ( örneğin kistik fibroz, emilim bozuklukları);
Gereken kalori miktarının artmasına neden olan tıbbi problemler (örneğin, doğuştan kalp hastalığı),
Metabolik, endokrin bozukluklar
Gastroözofageal reflü
Nörolojik bozukluklar (Beyin ve çevresel sinir sitemi bozuklukları, mesela emme refleksini bozabilir, koordine emme yapamayabilir, yutma işlevleri bozulabilir, ya da nöbet geçiriyor olabilir, ya da kaslarında gerginlik veya gevşeklik olabilir).
- 7 ila 12 ay
Beslenme sorunları (örneğin, çocuk ve bakıcı arasında ne yeneceği konusunda mücadele, takışma varsa;
Pütürlü yiyecekleri çiğneme veya yutmada zorluk yaşamasına neden olan sorunlar;
Katı yiyeceklerin geç başlanması;
İlk verildiğinde yeni yiyeceklerin reddi olduğunda bakan kişinin tekrar aynı besini denemekten vazgeçmesi;
Bakıcının veya ebeveynin yeterli miktarda veya çeşitli katı yiyecekler sunmaması);
Bağırsak parazitleri;
Besin alerjisi.
- 12 aydan sonra
Davranışsal (örneğin, yemek yerken seçici veya sürekli olarak seçici yiyici olan ya da dikkati kolayca dağılan çocuk);
Hastalıklar;
Evde yeni stres (boşanma, iş kaybı, yeni kardeş, ailede ölüm vb); sosyal faktörler (aşırı beslenme korkusu nedeniyle yetersiz beslenme, gıda seçimlerinin sınırlandırılması, yoksulluk);
Gelişimsel bozuklukları olan çocuklarda duyusal temelli beslenme bozuklukları (örneğin, otizm spektrum bozukluğu);
Yutma disfonksiyonu;
Aşırı süt veya meyve suyu alımı;
Yeterli yiyecek sunulmaması ya da sağlanamaması veya sağlıklı yiyeceklerin doğru kombinasyonunun yapılamaması;
Çölyak hastalığı;
Besink alerjisi.
YETERSİZ KİLO ALIM TANISI
Bir bebek veya çocuk kilo almayı yavaşlatırsa veya durdurursa, altta yatan nedeni belirlemeye ve tedavi etmeye çalışmak çok önemlidir. İlk adım, eksiksiz bir tıbbi öykü ve fizik muayenedir. Çoğu çocuk için kan testi veya görüntüleme testleri gerekmez, ancak bazı durumlarda test yapılması önerilebilir.
Bakan kişi, çocukta aşağıdakilerden herhangi birinin olup olmadığını belirtmelidir:
- Kusma, ishal veya geviş getirme (yutma, kusma, ardından yiyecekleri yeniden yutma).
-Çiğneme/yutma ile ilgili bir problemin veya yemekten kaçınmanın sebebi olabilecek belirli yapıdaki (örneğin sert veya gevrek) gıdalardan kaçınma.
-Bir gıda alerjisi veya intoleransının belirtisi olabilecek gıda türlerinden veya gruplarından (örneğin süt, buğday) kaçınma. ( İntolerans, bir gıdaya karşı, alerji olmasa da tahammül gösterememe, vücudun bir şekilde o gıdaya karşı reaksiyon göstermesidir. )
-Çok miktarda düşük kalorili sıvı, az yağlı süt veya meyve suları içer. Bu içecekleri içmek çocuğun daha fazla kalori içeren katı yiyecekleri yemesini engelleyebilir.
-Demir eksikliği anemisine yol açabilecek derecede çok miktarda (günde yaklaşık 500 - 750 ml veya daha fazla) inek sütü içer.
-Kısıtlı bir diyet uygular (örneğin vejetaryen, laktozsuz, buğday veya glütensiz).
-Kendi kendine empoze edilen beslenme kısıtlamaları ile sonuçlanan davranışsal katılık veya duyusal isteksizlikler.
Bakıcılar, gıdaların etkileriyle ilgili endişeleri nedeniyle (örneğin, karın ağrısı, ishal, "hiperaktivite") çocuğun diyetinden gıdaları çıkarıp çıkarmadıklarını da belirtmelidir.
Ayrıca çocuğun evinde kimin yaşadığı, yakın zamanda değişiklikler veya stresler olup olmadığı (örneğin boşanma, hastalık, ölüm, yeni kardeş) veya evde herhangi birinin tıbbi veya psikiyatrik bir hastalığı olup olmadığı, beslenme/yeme bozukluğu öyküsü de dahil olmak üzere sorular sorulabilir. Ayrıca gıda arzı veya güvensizlik hakkında da sorular sorabilir (örneğin, gıda için yeterli para olmadığı için ailede herhangi birinin aç kaldığı günler olup olmadığı). Bu soruları yanıtlamak zor olsa da, dürüst olmak önemlidir.
Bazı durumlarda, hekim, ebeveyn veya bakıcı(lar)dan çocuğun birkaç gün boyunca yediği ve içtiği her şeyin kaydını tutmasını isteyecektir. Bu, çocuğun yeterli miktarda ve çeşitte yemek yiyip yemediğini belirlemeye yardımcı olabilir.
YETERSİZ KİLO ALIM TEDAVİSİ
Tedavinin amacı, çocuğa, normal kiloya "yakalaması" için gerekli ve yeterli beslenmeyi sağlamaktır. Belirli bir yaş için bir dizi normal ağırlık vardır. Büyümenin yakalanması, çocuğun diyetinde, beslenme programında veya beslenme ortamında değişiklik gerektirebilir. Bakıcı ve sağlık hizmeti veren hekim, hem çocuğun hem de ailenin ihtiyaçlarını karşılayan bir plan geliştirmek için birlikte çalışmalıdır.
İhtiyaç duyulan tedavi türü, yetersiz kilo alımının altında yatan nedene, altta yatan tıbbi problemlere ve durumun ciddiyetine bağlıdır.
- Hafif ila orta derecede yetersiz beslenen çocukların çoğu, çocuğun bakım ekibinin ve bazı durumlarda diğer uzmanlık alanlarının (örneğin, diyetisyen, meslek veya konuşma terapisti, sosyal hizmet uzmanı, hemşire, gelişimsel-davranışçı çocuk doktoru, erken yaş grubu müdahale uzmanı, çocuk-yaşam çalışanı, psikiyatrist) yardımıyla evde yönetilebilir.
- Ağır derecede yetersiz beslenen çocuklar genellikle başlangıçta hastaneye yatırılır. Hastanedeyken çocuğun beslenmesi ve kilosu yakından izlenebilir.
Beslenme tedavisi
Beslenme tedavisi, zayıf kilo alımı olan çocuklar için birincil tedavidir. Beslenme tedavisinin amacı, genellikle çocuğun yaşına göre normal kilo alımının iki ila üç katı olan kilo alımını "yakalamak"tır. Diyet enerjisini (kalori olarak ölçülür) artırmanın en iyi yolu çocuğun yaşına ve beslenme durumuna göre değişir; bireysel öneriler, çocuğun hekimi ve varsa diyetisyeni tarafından belirlenmelidir. Bazı durumlarda bir multivitamin takviyesi önerilebilir.
Bebekler için, anne sütündeki kalori miktarı, anne sütü pompalanarak ve önceden belirlenmiş miktarda formül mama tozu veya sıvı konsantresi eklenerek artırılabilir. Bu kombinasyona “güçlendirilmiş anne sütü” denir. Bebeğin güvenliği için bu tedavi bir hekim gözetiminde yapılmalıdır.
Bebek formül mamasındaki kalori sayısı, toz veya sıvı konsantreye daha az su eklenerek veya maltodekstrin veya mısır yağı gibi bir kalori takviyesi eklenerek artırılabilir. Yukarıda belirtildiği gibi, bebeğin güvenliği için bu tedavi hekim gözetiminde yapılmalıdır.
Bitki bazlı sütler (örneğin soya, badem, pirinç, hindistancevizi vb.) bebekler için uygun değildir. Soya bazlı bebek formülleri hariç, bitki bazlı sütler, protein, kalsiyum, D vitamini ve diğer besin maddeleri açısından yetersiz kalır.
Sıfır ila dört ay arasındaki bebekler, genellikle günde 8 ila 12 kez olmak üzere sık beslenmeye ihtiyaç duyar; daha büyük bebekler tipik olarak günde dört ila altı besleme gerektirir.
Daha büyük bebeklerde, püre haline getirilmiş gıdalara pirinç gevreği veya formül mama tozu eklenerek diyetle alınan enerji (kalori cinsinden) artırılabilir.
Daha büyük çocuklar için: Daha büyük çocuklarda, sebzelere peynir, tereyağı veya krema eklenerek veya inek sütü yerine kalorisi zengin sütlü içecekler kullanılarak diyetle alınan enerji (kalori) artırılabilir.
İnek sütünü tolere edemeyen zayıf kilolu çocuklar için, süt olmayan, süt alternatifleri mevcuttur (yani, hayvanlardan, çoğunlukla ineklerden ve keçilerden elde edilen süt yerine). Süt olmayan süt alternatifleri kendi başına "süt" değil, bitki kaynaklarından elde edilen özlerdir. Yaygın alternatif sütler arasında soya, badem, pirinç, hindistancevizi sütleri bulunur. Daha yeni süt alternatifleri arasında kinoa, yulaf, patates ve karışık tahıl sütleri bulunur. Soya sütü, en çok inek sütüne benzeyen bir besin profiline sahiptir. Genellikle kalsiyum ve D vitamini ile güçlendirilmiştir. Diğer bitki bazlı sütler genellikle protein, kalsiyum, D vitamini ve enerji (kalori olarak ölçülür) açısından inek sütü veya soya sütünden daha düşüktür. Ayrıca hayvan sütünde bulunan diğer vitaminler, mineraller ve yağ asitlerinde de eksik olabilirler.
Yoğurt, kilo alımı zayıf olan çocuklar için besleyici ve iyi bir seçenektir, ancak kalori, protein ve kalsiyum bakımından yüksek olduğundan emin olmak için beslenme bilgileri etiketini okumak önemlidir. Giderek artan çeşitlilikte yoğurt ürünleri mevcuttur ve besin profilleri çok değişkendir. Az yağlı ve yağsız yoğurttan kaçınılmalıdır. Mümkün olursa, doğal süt ile doğal maya kullanılarak evde yoğurt yapılmalıdır.
Büyümeyi “yakalama” sırasında, bir çocuğun yediği/aldığı enerji (kalori olarak ölçülür) ve protein miktarı, yenen yiyeceklerin çeşitliliğinden biraz daha önemlidir. Örneğin, bir çocuk tavuk kanadı ve pizza yemeye istekliyse, ancak tüm sebzeleri reddediyorsa, ve bunun önüne geçilemiyorsa, kabul edilebilir. Yemek ve ara öğünlerde sıvılardan önce katı gıdalar verilmelidir. Meyve suyu, şekersiz % 100 meyve suyu ile sınırlandırılmalıdır. Hazır meyve suları verilmez.
Daha büyük çocuk sık sık yemek yemelidir (her iki ila üç saatte bir, ancak sürekli değil). Çocuk tutarlı bir programda üç ana öğün ve üç ara öğün yemelidir. Atıştırmalıklar, çocuğun yemek iştahı bozulmayacak şekilde ayarlanmalıdır (örneğin, yemek saatinden sonraki bir saat içinde atıştırma zamanı gelmemelidir; bitmemiş bir yemekten hemen sonra ara öğünler verilmemelidir). Sağlıklı atıştırmalıklara örnek olarak, badem, fıstık ezmesi, peynir, katı yumurta, puding, yoğurt, taze meyve veya sebzeler verilebilir. Bazı durumlarda bir multivitamin ve mineral takviyesi önerilebilir.
Yeme ortamı: Çocuğun yemek yediği alandaki değişiklikler çocuğun daha fazla yemesine yardımcı olabilir. Çocuğun evinin tüm üyeleri bu değişikliklerin öneminin farkında olmalıdır.
Çocuk, başı yukarıda ve rahat olacak şekilde yerleştirilmelidir. Çocuğun kendi kendine beslenmesine izin verilmelidir (örneğin, bir biberon tutarak veya parmak yiyecekleri yiyerek), ancak bir kaşıkla ve yumuşak yiyeceklerle beslenmesi gerekebilir. Çocuk kendini beslemeyi öğrenirken belirli bir miktar dağınıklık olması beklenir. Temizlemeden önce çocuğun yemesini bitirmesine izin verilmelidir.
Televizyon, telefon görüşmeleri ve yüksek sesli müzik gibi yemek zamanı dikkat dağıtıcı unsurlar en aza indirilmelidir. Telefon izlettirilmez.
Çocuğu kim beslerse beslesin, yemek zamanı rutinlerini tutarlı hale getirmesi gerekir.
Yemek zamanı rahat ve sosyal olmalıdır; diğer aile üyeleriyle yemek yemek ve hoş sohbetler (çocuğun ne kadar yediğiyle ilgili değil) teşvik edilir. Başkalarıyla yemek yemek, çocuğun başkalarının yiyecek seçimlerini nasıl yaptığını gözlemlemesine olanak tanır ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik eder.
Çocuk yeni bir yemeği reddederse cesaretiniz kırılmasın. Yeni yiyeceklerin kabul edilmeden önce birden çok kez (10 veya daha fazlasına kadar) sunulması gerekebilir. Davranış katılığı olan çocuklar arasında (örneğin, otizmli olanlar), yeni yiyeceklerin kabul edilmeden önce 30 defaya kadar sunulması gerekebilir.
Yemek zamanı, yemek yeme kavgalarından uzak olmalıdır; bakıcılar çocuğu yemeye teşvik etmeli, ancak zorlamamalıdır; ceza olarak yemek verilmemelidir. Ayrıca ödül olarak yemek verilmemelidir.
Çocuk iyi yediğinde övülmeli, yemediğinde ise cezalandırılmamalıdır.
Altta yatan ve kilo alımını sınırlayan bir tıbbi sorunu olan çocuklar, genellikle birinci basamak sağlık hizmetleri tarafından yönetilir. Bazen bir uzmana danışılması gerekebilir (örneğin, gıda alerjisi olan bir çocuk için bir alerji uzmanı/immünolog, gastroözofageal reflü olan bir çocuk için bir gastroenterolog veya beslenme rehberliği için bir diyetisyen). Bu uzmanlar, belirli gıdaları ortadan kaldırma ihtiyacına ilişkin rehberlik sağlayabilir. Yiyecekler ve yiyecek grupları (mesela süt ürünleri), bilgili bir sağlık uzmanının tavsiyesi olmadan beslenmeden çıkarılmamalıdır, çünkü bu, çocuğun yetersiz beslenme riskini daha da artırabilir.
Yetersiz beslenen çocuklar, yaygın enfeksiyon geliştirme riski de dahil olmak üzere komplikasyon riski altındadır. El yıkama ve hasta arkadaşlara veya aileye maruz kalmaktan kaçınma gibi normal enfeksiyon önleme teknikleri teşvik edilir. Ancak, genellikle ek önlemler almak gerekli değildir (örneğin, çocuğun kreşe veya okula gitmesini engellemeye gerek yoktur).
Çocukluk aşıları programa göre verilmeye devam edilmelidir; kaçırılan aşılar güncellenmelidir.
Gelişimsel ve davranışsal tedavi
Gelişimsel ve davranışsal sorunlar, çocuğun zayıf olma riskini artırabilir. Örneğin yiyecekleri çiğneme veya yutma güçlüğü çeken çocuklar yeterli miktarda yiyecek tüketemeyebilirler.
Bazı çocuklar, daha fazla yardım için gelişimsel-davranışçı bir çocuk doktoru veya davranış psikoloğu tarafından da görülebilir. Bu klinisyenler, çocukluktaki gelişimsel ve davranışsal sorunların tıbbi, psikolojik ve sosyal yönlerinde uzmanlaşmış eğitime sahiptir.
Psikososyal sorunlar
Bazı durumlarda, çocuğun zayıf kilo alması, evde yeterli miktarda yiyecek olmaması, bakıcının çocuğu belirli türde yiyeceklerle beslemekle ilgili endişeleri (örneğin, yağlı yiyecekler) gibi evdeki sorunlarla veya bakıcılarda tıbbi veya psikiyatrik sorunlar (örneğin, kişilik bozuklukları, depresyon, sinir sistemini etkileyen ilaç veya alkol/uyuşturucu kullanımı) ile ilgilidir.
Bu durumlarda tedavi, evdeki koşulları iyileştirmeye, tüm aile üyeleri için yeterli gıda olmasını sağlamaya ve bakıcıları yeterli beslenmenin önemi konusunda eğitmeye yönelik önlemleri içerir. Bunu sağlamak için de: Bakım verenlere eğitim, destek ve rehberlik sağlamak için bir hemşire, sosyal hizmet uzmanı veya başka bir hekim tarafından yapılan ev ziyaretleri. Çocuk bakımı, barınma, iş eğitimi veya alkol/uyuşturucu bağımlılığı tedavisini bulma yardımı da dahil olmak üzere bakıcılar için programlara yönlendirme. Bir sosyal hizmet uzmanı genellikle bir aileyi bu programlara bağlamaya yardımcı olabilir.
YETERSİZ KİLO ALIMININ TAKİBİ
Düşük kilolu çocuklar genellikle tedavi başladıktan sonra düzenli olarak hekim tarafından görülür; ziyaretlerin sıklığı (1 hafta ila 1 ay arasında) bireysel duruma bağlıdır. Bu ziyaretler sırasında çocuk tartılacak ve ölçülecek ve klinisyen bakıcı(lar) ile yeni veya devam eden sorunlar veya endişeler hakkında konuşacaktır. Bu sık ziyaretler genellikle çocuğun kilosu normale yakın olana ve düzenli olarak artana kadar devam eder. Çocuk yeterli miktarda kalori alabiliyorsa, “yakalanan” kilo alımı genellikle üç ila altı ay içinde tamamlanmalıdır.
Birçok bakıcı, yetersiz kilo alımının çocuğun, yetişkin olarak boyunu ve kilosunu nasıl etkileyeceğini merak eder. Bir çocuğun yetişkin olarak büyüklüğü, genetik, çocuğun zayıf olduğu yaş (örneğin, küçük bebek ve yürümeye başlayan çocuk gibi), yetersiz beslenmenin şiddeti ve süresi, altta yatan tıbbi sorunların varlığı ve tedavinin ne kadar etkili olduğu gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.
******